İsteklerimizi nasıl yayıyoruz?
Sürekli bir yayın halindeyiz. Ağzımızdan çıkan her sözcük evrene bir mesaj olarak gidiyor. Beynimizden ve kalbimizden yolladığımız sinyallerle kendimize benzer enerjileri çekiyoruz.
Pierre Franckh, ‘Rezonans Kanunu’ kitabında hayatımızda sadece kalbimizin derinliklerinde inandığımız şeyler gerçekleşecektir diyor. Yine aynı kitap, araştırmaların kalbimizden yayılan manyetik alanın beyninkinden beş bin kez daha kuvvetli olduğunu söylüyor.
Bu durumda bilinçli olarak beynimizin yayınladığı sinyallerin karşısında kalbimizden çok büyük bir korku yaydığımızda, isteğimizin aksi yönde bir enerji çalıştırıyoruz demektir. Ya da bazen zihnimizle bir karar alırız, o an için en mantıklısı, şartlara uygun olanı oymuş gibi gelir. Ama kalbimizin derinliklerinde bambaşka bir niyet ve hayal yatar. Bu durumda, o mantıklı gelen işimiz olmaz. Evren bizi gerçek yolumuza, kalbimizden geçene ulaştırmak için türlü badireler atlatır; bazen acı çekeriz, biraz sendeleriz ama sonra asıl yolumuza gireriz.
Bazen de tüm işleyişin farkındayızdır ve tüm kalbimizle, eylemlerimizle ve sözcüklerimizle bir şeyler isteriz. Olması için çabalarız. Tam oldu deriz sonra tekrardan kendimizi yolun en başında buluruz. Sizin de tüm bu çabalarınıza rağmen hala aynı yerde tıkandığınızı düşündüğünüz oluyor mu? Bazen siz de kendinizi kısır bir döngü içerisinde hissediyor musunuz?
Belki sürekli memnun olmadığınız işlerde çalışıyor, patronunuz tarafından takdir görmüyorsunuz. Ya da sürekli ilişkilerinizde aldatılıyor, aynı tip insanları kendinize çekiyorsunuz. Gerçekten sağlam ve derin bir ilişki isterken sürekli bağlanmaktan korkuyorsunuz. Belki parayla ilgili sıkıntılarınız bitmiyor. Parayı bir şekilde kazansanız da yatırım yapamıyorsunuz. Ya da parayı sadece büyük bir mücadele sonrasında elde edebiliyorsunuz. Bu ya da buna benzer tekrar eden sorunlarınız, çıkmazlarınız var mı?
Pierre Franckh kitabında ; “Tüm bunlara rağmen isteklerimiz gerçekleşmediğinde genellikle farkında olmadığımız ikinci bir isteğimiz daha vardır. Bu ikinci istek, kesinlikle birinci isteğimizin aleyhine çalışıyordur, hem de daha büyük bir güç ve istikrarla. Bu istek muhtemelen şüphe veya başka derin bir inanç kılığında gizlenmiştir” diyor.
İşte tam olarak bu derin inançları bulmak ve değiştirmek bizi ThetaHealing yöntemine getiriyor.

ThetaHealing nasıl ortaya çıkmıştır?
ThetaHealing tekniğinin kurucusu Vianna Stibal’dır. Doğuştan sezgisel yetenekleri kuvvetli, duru görüsü açık biri olan Vianna Stibal önce bu yeteneğini beslenme ve şifalı otlar üzerine bir şirket açarak kullanmaya karar veriyor. 1995 yılında kendisine kemik kanseri teşhisi konuluyor ve bu nedenle doktorlar sağ bacağının kesilmesi gerektiğini söylüyorlar. Üstelik bacağının kesilmesi tamamen sağlığına kavuşması demek de değil, sadece ömrünü uzatacak. Vianna daha önce sezgisel beden okuma seanslarında kullandığı basit tekniği kendisi üzerinde uyguluyor ve bacağının kesilmesine bile gerek kalmadan tamamen iyileşiyor. Şu an ThetaHealing olarak dünyanın her yerinde öğretilen ve uygulanan teknik aslında Vianna’nın kendisini tedavi ederek başladığı bir şifa yöntemi. Daha sonrasında Vianna bu tedavi yöntemini doktorlarla çalışıyor ve yapılan araştırmalarda Vianna’nın bu çalışmayı yaparken beyin dalgalarının geldiği seviyenin ‘Teta’ olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle de tekniğin adı bu oluyor.
Teta dalgası nedir?
İnsan beyninde beş farklı beyin dalgası bulunuyor. Beta, genel olarak günlük koşuşturmaca sırasında içinde bulunduğumuz beyin dalgası. Aktif ve tetikte olduğumuz anların çoğunda Beta’da bulunuruz. Meditasyon, yoga, farkındalık çalışmaları ve reiki ile ise zihnimiz çoğunlukla Alfa dalgasına gelir. Teta ise derin bir rahatlamanın olduğu, uykuya geçiş anı ve hipnozda da kullanılan seviyedir. Derin uykudayken ise artık Delta dalgasına geçeriz. Gama ise yüksek zihinsel faaliyetlerdeyken bulunduğumuz beyin dalgasıdır.
Araştırmalar özellikle Alfa ve Teta dalgalarının stresi azaltmak, acıyı dindirmek, fiziksel rahatlama ve mutluluğu arttırmak gibi işlevleri olduğunu gösteriyor.
ThetaHealing kısaca bilinçaltı terapi tekniğidir. ThetaHealing yönteminde meditasyon yöntemi ile beyni uyanık bir haldeyken Teta seviyesine getiririz.
Vianna Stibal ThetaHealing kitabında Teta dalgaları ile ilgili; “Bilinçle bilinçaltı arasında konumlanmış bir bölgeyi idare eder. Bu bölge anı, algı, inanç ve davranışlarımızı kontrol eder. Teta beyin dalgaları bilinçaltı sayılabilir.” diyor.
Kök inançlarımız, bilinçaltı programlarımız nasıl çalışır?
ThetaHealing yöntemi ile Teta dalgasında iken beynimizin derinliklerinde, kendimizin bile bilmediği derin kök inançlarla karşılaşırız. Bu kök inançlar bazen bedenimizde bir rahatsızlığa neden olur, bazen hayatımızda bir noktada sıkışmamıza yol açar, bazen de tam potansiyelimizi gerçekleştirmemizi engeller.
Kök inançlarımız; çocukluktan beri kabul ettiğimiz inançlar olabilir. Bazen çocuklukta yaşadığımız bir olay biz onu hatırlamasak bile bilinçaltımızın derinliklerinde bir yere kodlanır. Mesela, çocukken bir kedi tarafından tırmalanırız. Bu nedenle, kediler tehlikelidir ve kendimi korumam için kedilerden korkmalıyım gibi bir kök inanç oluşturabiliriz.
Kök inançlarımız sadece bizim yaşadığımız deneyimlerden kaynaklı olmayabilir. Genetik seviyede atalarımızdan ya da kolektif bilinçten gelen inançlar da olabilir. Mesela karanlık korkusu kolektif bilinçten gelme bir inanç olabilir.

Bu inançlar hayatımızda bir şeylere hizmet eder; ya bizi başımıza aynı olayın bir daha gelmesinden korur (tekrar tırmalanmamak için kedilerden korkmak gibi), bir erdem kazanmamızı sağlar ya da olduğumuz insana dönüşmemize yol açar. Bu inançlarla yüzleşmek, kabullenmek hayatımızı birçok yönden kolaylaştırabilir. Bir örnek vererek konuyu biraz netleştirmek istiyorum.
ThetaHealing seansı verdiğim bir tanıdığım sürekli para sıkıntısı çektiğini söylüyor ve bunun altında yatan sorunu bulmak istiyordu. Görünüşte para kazanma problemi yoktu. Hatta çok paralar kazanıyor, büyük işler yapıyordu. Fakat bir şekilde olaylar istediği gibi gitmiyor ve elindeki parasını bir şekilde kaybediyordu; cezalar ödüyor, bazen dolandırılıyor ve her defasında işi batma noktasına geliyordu. Her seferinde de işini bu noktadan alıp tekrardan düzene sokuyordu. Hayatı büyük bir koşuşturmaca haline gelmişti. Fakat farkında olmasa da içten içe bundan beslendiği gözüküyordu.
ThetaHealing seasında bu durumu kazdığımızda, babasının o küçük bir yaşta iken batma noktasına geldiğini ve o yaşta olmasına rağmen bu durumdan ailesini kendisinin kurtardığını hatırladı.
Kök olayı bulmuştuk. Ana inancı bulmak için ‘Peki bu olay sana ne hissettirdi? Bu olay sayesinde nasıl bir insan oldun?’ diye sorduğumda, cevabı güçlü hissettim oldu.
Kök inancı ancak parasal sıkıntılar çekersem ya da batma noktasından ailemi kurtarabilirsem güçlü olurum idi. Kinesiyoloji kas testi yaptığımızda da bedeni kök inancını onayladı. Bundan sonra mevcut inancın değiştirilmesi, yerine yeni inançların ve hislerin yüklenmesi ile seans devam etti.
Tüm bu seansta önemli olan kişinin kendi kök inancı ile karşılaştığı ve farkındalığa vardığı noktadır. Dönüşüm o noktada başlar. Sonrasında danışanla birlikte aksiyon planı yapılır. Yeni inancınla tüm bu döngüyü tekrar başlatmamak adına ne yapacaksın? sorusuna yanıt ararız.
Bazen dile getirdiğimiz sorunların kökeninde çok farklı kök inançlar buluruz. Mesela, Vianna para sorunlarının genellikle paranın kendisi ile ilgili olmadığını söyler. Para bizim değer atfettiğimiz bir kağıt parçasıdır. İnsanların öz saygıyla ilgili sorunları olduğu zaman parayla ilgili sorunlar yaşarlar. Ya da derinlerde, para kötüdür, yeterince yok, para kazanmak zordur gibi inançlar yer alabilir.
ThetaHealing seansları nasıl ilerliyor? Hangi konularda çalışabiliriz?
ThetaHealing seansları genellikle 1 saate yakın sürüyor. Seanslar yüz yüze, telefonla ya da Skype üzerinden online olarak gerçekleşiyor.
ThetaHealing seanslarında sizin istediğiniz herhangi bir konu üzerinde çalışıyoruz. Bir seans içerisinde yalnızca bir konu çalışabildiğimiz için seansa gelmeden önce kendinize,
“Eğer hayatımla ilgili tek bir şey değiştirecek olsam, bu ne olurdu?” sorusunu sorabilirsiniz.
Bazen danışanlar aklında bir konu ile gelir, fakat ben bu soruyu sorduğumda bambaşka bir şey söylerler. Bu durumda diğer konunun zamanının gelmediğini, belki şu an hazır olmadığını kabul ederek seansta söylediği konudan başlarız.
ThetaHealing ile;
- Sağlık problemleri,
- İlişki problemleri,
- İş problemleri,
- Veya sizin dile getirdiğiniz bir konu hakkında çalışabiliriz. (korkular, topluluk önünde konuşamama, haksızlığa uğrama, endişe, vb.)
- Ayrıca ruh eşi, yeni iş gibi yaratımlar/imgelemeler yapabilir, çakra dengeleme çalışmaları yapabiliriz.
En önemli konu, bu yöntemle kendi üzerimizde, kendi problemlerimizle çalışırız.
ThetaHealing eğitimimden aldığım en güzel notlar;
“Sorun kim dile getiriyorsa ona aittir ve her ruh kendi seçimlerine saygı duyulmasını hak eder.“
Bu nedenle bir seansta danışanla birlikte başkasının davranışlarını değil, bu davranışlar karşısında kendisinin ne hissettiğini, bu davranışın kendisine nasıl hizmet ettiğini çalışırız. Ayrıca seanslar, kişilerin kendi rızası ve katılımları ile gerçekleşir. Zorlamayla ya da izinsiz ThetaHealing çalışması yapılmaz.
Kendinize çektiğiniz olaylar ve deneyimler, bireysel ya da kolektif olarak bilinç aracılığıyla sizin tarafınızdan yaratılır. (Farkında olalım ya da olmayalım, bu böyle)
Tanrı ile Sohbet
Hiç kimse ile tesadüfen karşılaşmazsınız.
Tesadüf diye bir şey yoktur.
Hiçbir şey şans eseri olmaz.
Hayat, şansın ve tesadüfün ürünü değildir.
“Hayatınızdaki her insan size bir şekilde hizmet eder. Eğer hayatınızda size zor anlar yaşatan biri varsa ve direnç yaratıyorsa, belki de direnç sizin motive olma yolunuzdur.”
Vianna Stibal
Sürekli bu insanlar beni buluyor diye söylenmek yerine bu insanları kendime çekerek ne sağlıyorum? Hangi ihtiyacımı karşılıyorum? diye sorabiliriz. Böylelikle belki bu insanı serbest bırakabiliriz. Hem de yerine aynı hizmeti sağlayan başka birini koymadan.

ThetaHealing eğitimim sonrasında yazdığım kısa bir yazı vardı, onu yazarak bitireyim.
ThetaHealing nedir özetle anlatmak istesem sanırım hayatımızda tekrar eden ve bizi potansiyelimizi gerçekleştirmekten ve daha huzurlu bir hayat yaşamaktan alıkoyan tüm düşünce kalıplarının ve koşullanmaların farkına varıp, onları dönüştürmek için adımlar atmak derdim.
Aslında tüm bu programların, korkuların ve hastalıkların bir hizmeti olduğunu kabul etmekle başlıyor yolculuk. Sonrasında onlarla vedalaşmak ya da dönüştürmekle devam ediyor.
Sorularınız ve bireysel seans talepleriniz için mail adresime yazabilir, @hopbiblog instagram hesabından DM atabilirsiniz.
Sevgiler
❤️
Yazi kesinlikle çok iyi olmus tebrik ederim. Bazi cumleleri ozellikle 2 ser kez okudum cunku insan da tekrar okuma istegi uyandiriyor ve dusunduruyor dusundukce aa evet bu cok dogru diyebilcegimiz kendimiz de ornekleri bulabildigimiz seyleri tespit etmemizi sagliyor. Hayatin temposun da anlayamadigimiz korkularimizi tespit etmekte cok etkili bir yontem oldugu kesin bu yogun tempoya kapilmadan korkularla yuzlesip korkularimizi yenerek hayatimiza devam etmeliyiz.Hayat cok kisa cunku…
Teşekkür ederim canım 🙂