Yoga eğitmenlik eğitimi aldığımdan beri yoga ile ilgili pek çok soru almaya başladım. Ben hepsini severek cevaplandırıyorum. Buradan da sık aldığım soruları kısaca özetlemek istedim.
Yogaya nasıl başlayabilirim?
Bu sorunun birçok alternatif cevabı olabilir. Eğer hızlı ilerlemek istiyorsan önerim; güvenilir bir hoca ile birebir çalışman olacak. Birebir çalışmalarda senin bedenine ve ihtiyaçlarına uygun bir program yapılır, hoca seni izler, yönlendirir ve yanlışlarını düzeltir. Birebir çalışmalarda hocanın evinde ya da senin evinde buluşmalar düzenlenebilir. Bu alternatif en tuzlu olandır.
İkinci alternatif, bir yoga stüdyosuna kayıt olmak. Çoğu yoga stüdyosunda bir aylık tanışma paketleri oldukça uygun. Stüdyoya kayda gittiğinde programla ilgili bilgi almanı ve yeni başladığını söyleyerek seviyene uygun girebileceğin dersleri öğrenmeni öneririm.
Yoga stüdyolarında dersler kalabalık olacağı için hoca birebir ilgilenme şansı bulamayabilir. Sadece fırsat buldukça küçük dokunuşlarla seni yönlendirebilir. İlk birkaç hafta akışları takip edemeyebilir, hareketleri ve komutları tam olarak anlamayabilirsin. Bu çok normal, sakın hevesin kırılmasın. Herkes bu aşamalardan geçiyor ve zamanla beden alışıyor. Bir bakıyorsun önceleri sana hiçbir anlam ifade etmeyen bir söz bir gün tüm pozu anlamanı sağlıyor. Bedeninin de zihninin de zamana ihtiyacı var. Bu nedenle kendini sakın başkalarıyla kıyaslama. Biliyorum zor ama tüm farkındalığın kendi matında ve kendi bedeninde olsun. Ne de olsa yoga sadece fiziksel bir aktivite değil. Farkındalık, nefes, sürekli değişen hislerin ve susmayan zihnin. Hepsini farkedip, birleştirmek. Her şeyinle ‘bir’ ve ‘anda’ olmak.

Son alternatif internet üzerinden ulaşılan platformlar. Bunu çok önermesem de eğer gidebileceğin bir stüdyo yoksa, çok yoğunsan ve maddi olarak da uygun bir alternatif arıyorsan senin için uygun olabilir. Birçok platformun birkaç haftalık ücretsiz deneme sürümleri oluyor, onları deneyip kendine uygun geleni seçebilirsin.
Benim önerilerim türkçe yoga için; YogaUni.
İngilizce de olur dersen, alomoves ya da doyouyoga.
Yoga hiç yapmadım. Esnek de değilim. Derse gelebilir miyim?
O kadar çok duyuyorum ki bunları. Hiç esnek değilim, ben yapamam. Kilo vereyim öyle başlarım. Her yerim ağrıyor, yoga yapamam.
İnanarak söylüyorum ki yoga yapmak için ne yaşının, ne kilonun ne de esnekliğinin hiçbir önemi yok. Şimdi, şu anda, sahip olduğun bedenin ile yoga yapabilirsin. Yoga yapmazsan hiçbir zaman şu ankinden daha esnek olmayacaksın. Hareket etmezsen ağrıların artacak.
Bu nedenle olduğun halinle yogaya başla.
Kilo ile ilgili hala ikna olmadıysan instagramda 400 binden fazla takipçisi olan ve aloyogada da öğretmen olan Jessamyn Stanley’ e bir bakmanı rica edeceğim 🙂
Ne kadar sürede baş duruşu yapabilirim?
Bu sorudaki baş duruşu yerine herhangi bir pozu koyabilirsiniz. Öncelikle şunu söylemeliyim ki herhangi bir poz için söyleyebileceğimiz böyle bir zaman yok. Hepimizin bedeni farklı, anatomik olarak avantajlarımız ve sınırlarımız da farklı. Bazılarımızın bedeni o kadar esnek ki iki derste öne katlanıp çenesini dizine değdiriyor, bazılarımız senelerce uğraşıyoruz ve çok yavaş ilerliyoruz. Ama önemli olan neydi, yolculuktu 🙂 Varmak değil.
Gelelim detaylara, bedenimizde iki tane sınırımız var; sıkışma ve gerilme.
Gerilme bağ doku ile ilgili olan. Yani bunun üzerinde çalışarak ilerleme kaydedebiliriz.
Sıkışma ise kemik kemiğe değdiği yer. Yani burdan sonra ilerleme mümkün değil.

Bu nedenle herkes her poza girecek diye de bir şey yok. Ama benim bedenime uygun değil diye kaçmak da yok. Çünkü gerilme ve sıkışma arasındaki fark öyle hemen farkedebileceğimiz bir şey değil. Bana bir hocam, bir pozu iki sene düzenli olarak deneyip hala giremiyorsan bunu söyleyebilirsin demişti.
Nasıl göründüğünün hiçbir önemi yok. Bir pozu doğru yapıyorsan zaten bedenin ondan alması gereken şifayı alıyor. Önemli olan bedenini ve kendini sınırlarıyla ve eksikleriyle de sevebilmek ve denemeye devam etmek. Yogada en sevdiğim şey bu. Bir gün hiç yapamayacağını düşündüğün bir pozu başka bir gün oyun oynar gibi yapabiliyorsun. Ve bunun sadece fiziksel bir şey olmadığını, düşünce yapısının ve hislerinin de yoga matındaki ve bir pozdaki tavrını nasıl değiştirdiğini görüyorsun.
Nasıl bir yoga matı almalıyım?

Gene çok şıklı cevap 🙂 Öncelikle yoga matını hangi amaçla almak istediğine karar vermelisin. Evde pratik için kullanacaksan kilo çok önemli olmayabilir. Ama stüdyoya da taşıyacaksan çok ağır bir mat zorlayabilir. Bu nedenle ağırlığına dikkat etmelisin.
Diğer bir faktör de ne sıklıkta yoga yaptığın. Eğer yeni başladıysan ve bunu hayatının merkezine getirip getirmeyeceğini henüz bilmiyorsan çok pahalı bir mat önermem. Ortalama bir mat alabilirsin. Ama matın kalitesinin de pratiğini etkileyeceğini unutma. Bu nedenle yeni başlayanlar için önerim rubber malzeme matlara bakması. Bu matlar kaymayı engelliyor. Yogistar’ın matlarına da bakabilirsiniz.
Kalınlık olarak yogada köklenmeyi ve dengeyi zorlaştırmasın diye 5 mm’den kalın mat önermiyoruz.
Eğer yoga benim için yaşam tarzı ve para önemli değil diyorsan liforme matları öneriyorum. Kesinlikle pratiğimin kalitesini etkiledi. Sıfır kayma, yüksek tutuculuk ve hiza çizgileri ile mükemmel bir mat. Ayrıca yoga çantası ile gelmesi de beni fazlasıyla sevindirdi. Hem ekstradan çantaya para vermedim, hem de matın ebatlarına uygun taşıma çantası bulmak pek mümkün olmuyor.
Son ipucu: Eğer bir matı gözüne kestirdin ama emin değilsen bir arkadaşından alıp deneyebilirsin. Ya da yoga stüdyolarında mat da satıyorlar. Satın almadan önce oralarda genellikle aynı matların kullanılmışları olabiliyor, sorarsan belki bir derslik kullanmana izin verebilirler. Böylelikle matı almadan denemiş olursun.
Hangi günler ve nerede ders veriyorsun?
Salı-Perşembe 19:30 Hatha Yoga
Perşembe 13:30 Hatha Yoga (kadınlara özel)
Cumartesi 11:00 Hatha Yoga (kadınlara özel)
Grup ve bireysel derslerle ilgili sorularınız için bana mail adresimden ya da instagramdan DM ile ulaşabilirsiniz.
Sık sorulan sorular burada bitmedi. Serinin diğer yazıları ile gelecekler 🙂